Daha merhaba demeden dünyaya,
Sıcak bir yuva olurlar aylar boyunca…
Sevgi dolu koyunlarında açarız gözlerimizi.
Sonrası mı, sonrası herkesin bildiği gibi…
Panjuru olan ya da olmayan mutlu bir ev,
Kıvamında ısıtılmış bir süt,
Bazen küçük bir bez bebek,
Bazen pofuduk bir aslan,
Kendimize ait küçük bir oda parlayan yıldızları duvarda,
Her sabah okula gitmeden önce özenle hazırlanmış bir kahvaltı,
Ütülenmiş elbiseler,
İlk hayat dersi,
İlk gözyaşı,
Dert ortağı,
Bağlayamadığımız ayakkabı bağı,
Küçük güzel bir kedi gibi naif
Yeri geldiğinde bir kaplan gibi güçlü,
Derslerin bekçisi,
Karne düşkünü,
Bizimle beraber üniversite mezunu,
İyi bir öğütçü,
Yaşam uzmanı,
Her şeyi bilen,
Evlendiğinde ağlayan
Hem üzüntüden hem sevinçten,
Torun görmek için sabırsızlanan,
Ayrı evlerde aynı sevgiyle sizi bekleyen,
Bazen bir telefonumuza hasret,
Ama hep bizimle,
Bizi her zaman karşılıksız seven,
O benim “oğlum”, O benim “kızım”ı en içten diyen…
Not: Bu yazı yaptığım bir Anneler Günü ilanının metnidir. Çoğu satırda kendi annemi anlattım ve burada da paylaşmak istedim.